Psiko-Toplumsal Açıdan İlk 1 Yaş İncelemesi

Psiko-Toplumsal Açıdan İlk 1 Yaş İncelemesi

Psiko-Toplumsal Açıdan İlk 1 Yaş İncelemesi

Freud, ruhsal gelişimi hazzın yönelimi açısından incelerken Eric Ericson adlı psikolog ruhsal aygıtın sosyal gelişimi ile ilgilenmiştir. Freud’un ruhsal gelişim evrelerini olduğu gibi kabul eden Eric Ericson, psiko-toplumsal açıdan ele aldığı ruhsal aygıtı, ömür boyu süren ve 8 evreden oluşan bir komponente oturtmuştur. Bunlardan ilki temel güvene karşı- güvensizlik duygusudur. Oral döneme tekabül eden bu dönemde ruhsal gelişimin doğal ve olumlu sürecinin sonucu olarak temel güven duygusunun oluşacağını, ancak olumsuz şartlarda ise temel güvensizlik duygusunun peyda olacağını ileri sürmüştür.

Özgüven kavramı ile çokça karıştırılan temel güven duygusu nedir? Temel güvensizlik duygusu nedir?

Bebeğin bakım veren ile kurduğu ilişki üzerinden yola çıkarak dünyaya dair elde ettiği inancıdır. Biraz daha açmak gerekirse, bakım veren ile ilişkisi vasıtasıyla dünyanın gerçekliğinin, sürekliliğinin ve değişmezliğinin temel bir yapı olarak var olduğuna dair duyduğu güven ve inançtır.

Çocuğun ruhsal kimliğinin ilk evresi sağlam bir temel üzerine kurulu olmalıdır, bu da annenin(bakım vereninin) oral dönem boyunca varlığını sürdürmesi ile mümkündür. Annenin(bakım verenin) oral dönem sürecinde ölmesi, gitmesi, (herhangi bir şekilde) kaybolması veya ilgisini çocuğun üzerinden çekmesi önemli ölçüde temel güvensizlik duygusu oluşturur.

Nesnelerin sürekli olamayacağı veya eline geçen her varlığı kaybedeceği ihtimalini çok yoğun bir şekilde hissetmesine neden olur. İlerleyen dönemlerde de herhangi bir varlıkla var olan birey bunları her an kaybedebileceği duygusunu sıkıntı yumağı şeklinde sürekli hissedecektir.

Bu bireyler içlerinde sürekli hissettikleri ve asla dolmayan bir boşluk duygusundan bahsederler. Nesnelere bağlanırken aşırı bağlanırlar ve kaybetmeye yönelik kaygıları yoğun ve süreklidir. Temel güvenini geliştirme fırsatı bulamamış bireyler bu temel güvensizlik duygularıyla baş etmek için yoğun bir efor sarf ederler.

Örneklendirmek gerekirse, temel güven duygusu oluşmamış bir sevgili, her an sevgilisini kaybedebileceği veya sevgilisinin kendisini terk edeceğine dair yoğun bir kaygı duyar. Veya zenginliğe ulaşmış bir bireyin zenginliğini kaybedeceğine yönelik yoğun kaygılar hisseder.

Temel güven duygusunu oluşturmuş bir birey ise, olayları reel ve rasyonel boyutlarlarda değerlendirebilecektir.

Psikolog Tuğba Odabaşı

Diğer Yazılar