Psikoterapi süreci neyi hedefliyor?
Cevap: Gerçek Kendilik Aktivasyonu
Her insan doğduğu andan itibaren kendi potansiyelini gerçekleştirebilmeyi, spontan ve yargılanma korkusu olmadan olduğu gibi davranabilmeyi arzular. Ancak devamında bu durum böyle kalmaz. Çocuk az önce yazıldığı gibi kendi duygu ve düşüncelerini spontan bir şekilde içinden geldiği gibi söylemeye veya davranışlara dökmeye başlar ancak zaman zaman bu davranışlar bir toplum içerisinde kabul görmeyebilir. Bu gibi durumlarda kişi bir toplumda kabul görebilmek, aile içerisinde anne ve baba başta olmak üzere ailelerinin sevgisini kazanabilmek, arkadaş edinebilmek gibi çeşitli amaçlar da kendi içerisindeki istek ve talepleri bastırarak uyum sağlama davranışı içerisinde bulunur ve kendisine ait hissetmediği ama çevresindekilerin onayını aldığı bir sahte kimlik oluşturur.
Peki, gerçek kendilik insanın aklına gelen her şeyi kimsenin umurunda olmadan yapması mıdır? Burada cevabımız hayır. Elbette kişinin içerisinde getirdiği ve haz odaklı olan dürtüleri vardır. Ancak bu dürtüler kişinin kendisine ya da bir ötekine zarar verici eylemler içeriyorsa veya toplum normlarına aykırı nitelikler taşıyorsa burada sınırlamalar getirilir. Yani gerçek kendilik kişinin istediği her şeyi yapması veya söylemesi değil, kişinin duygu, düşünce ve eylemlerini bir ötekinin haklarını ve sınırlarını ihlal etmeyecek düzeyde spontane biçimde gerçekleştirebiliyor olmasıdır. Bir örnek ile durumu daha da netleştirelim. Örneğin bir çocuk toprak ile oynuyorken babası yanına gelerek kirlendiğini ve üzerini kirletmemesi gerektiğini yoksa iyi bir çocuk olmayacağını söylemiş olsun. Bu kişi yetişkinlik yaşamında yeni bir şey deneyimlerken eleştirilme ve iyi bir insan olamama korkusu ile geleneksel bir kimliğe sahip olur ve kendisine neden yeni şeyler denemeyi sevmediği sorulduğunda bundan zevk almadığını halinden memnun olduğunu söyler. Oysaki burada kişi yeni şeyler denemeyi sevmiyor değildir, yeni şeyler denediğinde ve hata yaptığında hissettiği olumsuz duyguları sevmiyordur.
Psikoterapi, kişinin oluşturduğu sahte kendiliği fark etmesi ve içerisindeki gerçek kendiliği aktifleştirerek deneyimlemesi için fırsat tanıyan bir süreçtir. Seans esnasında danışan dış dünyadaki kişiler ile kurduğu ilişkiyi terapist ile kurarak iletişim kurar. Terapist bu süreçleri değerlendirerek danışanın gerçek kendiliğine yönelik deneyimlerini ilk olarak kendisi ile kurmasını ve bu öğrendiği yeni deneyimleri seans sonrasında hayatındaki kişiler arası ilişkilerinde deneyimlemesini sağlar. İlk deneyimler elbette kolay olmayacaktır. Kişi geliştirdiği sahte kendilik ile uzun yıllar bütünleştiğini düşünür ve gerçek kendiliğini ortaya koyduğunda tekrar hatırlatıcı olarak gelen kötü his zaman zaman dayanılmaz olabilir. Ancak tüm zorluklara rağmen kişinin ulaştığı eşsiz beceri kendisi olabilme yeteneğidir.
Psikolojik Danışman Sevgi Aleyna Destan