Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU

Yaygın anksiyete bozukluğu, bireyin bilinen bir neden yokken sürekli olarak endişeli olması ve başına kötü şeylerin geleceğini bekleyerek her olayın en kötü yönünü düşünmesidir. Bireyin yaşadığı bu kaygı durumu, olumsuz bir durum karşısında duyulan kaygı ve endişe duygularından farklılaşmaktadır.

Yaygın anksiyete bozukluğu yaşayan bireyler, sürekli, aşırı ve durumla uygun olmayan bir endişe durumu yaşamaktadır. Aşırı endişe durumu, bireyin günlük yaşamını olumsuz olarak etkilemekte ve günlük yaşam etkinliklerini sürdürmesine engel olmaktadır. Aile, sağlık, iş ve maddi konularda denetlenemez nitelikte endişe duyma söz konusudur. Bireyler, bu endişe halini en az altı ay boyunca hemen hemen her gün yaşamaktadır.

Yaygın anksiyete bozukluğunun belirtileri arasında, nedeni olmayan yoğun ve aşırı kaygı, endişe, yorgunluk, uykusuzluk, konsantrasyon bozukluğu ve dikkat dağınıklığı, kaygılanacak bir şey olduğu bilinmesine rağmen kaygı duygusunun engellenememesi, kaygı duyulmasına neden olan durumlardan kaçınma, kas ve baş ağrısı mide bulantısı ve baş dönmesi gösterilebilir.

Yaygın anksiyete bozukluğu, psikoterapi ve/veya ilaç tedavisi ile tedavi edilebilmektedir. Bu rahatsızlığın tedavisinde en sık kullanılan yöntem ise psikoterapidir. Terapide, kaygı duygusuyla başa çıkmak, bu duyguları olumlu duygular ile değiştirmek ve kaygı duymaya sebep olan durumlar ile başa çıkmak hedeflenmektedir. Bu anlamda psikoterapi, kaygı ve korku duygularının azaltılması ve daha huzurlu bir duygu durumuna sahip olmak içine etkili bir yoldur.

Klinik Psikolog Beyza Şanal Güngör

Diğer Yazılar