Yaşam Yolculuğu Esnasında Psikolojik Sağlamlık
İnsan yaşamı, uzun bir yolculuğa çıkmak gibidir. Belki bu yolculuğa çıkarken öncesinde çoğu şeyi planlarız, üzerine uzun uzun düşünür, yazar çizeriz. Nereye gideceğimizi, nerede kalacağımızı, bu yolculukta ihtiyacımız olacak şeyleri, kimlerle beraber gitmek istediğimizi, ulaşım aracımızı vs. gibi. Fakat tüm bu planlar, düşünceler istediğimiz gibi gitmeyebilir. Bazen plan dışı olumsuz durumlar yolculuğumuza eşlik edebilir. Örneğin, araba ile çıktığımız bir yolculuk esnasında arabamızın tekerleği patlayabilir, hava durumu elverişli olmayabilir, yolumuzu şaşırabiliriz. Bu beklenmedik değişimler, rahatsızlık hissi oluşturabilir. Bu rahatsızlık hissi öyle bir hal durumuna gelebilir ki yolculuktan zevk almamaya, daha en başında bu yolculuğa çıktığımız için kendimize kızmaya, suçlamaya dönüşebilir. Belki bu yolculuğa hiç çıkılmamış olsaydı beklenmedik durumlarla karşılaşmak zorunda olmazdık düşünceleri yineleyici bir şekilde aklımızdan geçebilir. Belki de varmak istediğimiz noktaya asla ulaşamayacağız düşüncesi ile umutsuzluğa kapılırız
Tıpkı bu yolculuk esnasında yaşanabilecek olumsuz durumlar gibi, yaşantımız içerisinde de beklemediğimiz, üzerine herhangi bir plan yapmadığımız olumsuz durumlar, duygular yaşayabiliriz. Ruhumuza acı veren ayrılıklar, kayıplar yaşayıp kendimizi çıkılmaz bir kuyuya hapsolmuş gibi hissedebiliriz. Bu durumlara verilen tepkiler, elbette ki insanoğlunun biricikliği üzerinden gösterilir. Her bireyin, aynı olay karşısında verdiği tepki, hissettiği duygu ve düşüncesi farklılık gösterir. Bazı insanlar, sürekli ve işlevsiz öfke gösterip öncelikle kendisine sonrasında çevresindeki insanlara zarar verir. Öte yandan bazı insanlar, yaşanılan bu olumsuz durumların yaşamının sonunu getireceğini düşünür, günlük işlevlerini yerine getirmez. Umutsuzluk, kaygı, korku girdabına girer ve bir türlü çıkış bulamaz, öyle ki çoğu zaman bir çıkış yolu için çaba dahi harcamazlar.
Yaşamımız içerisinde kontrolümüz dışında olan, beklenmedik bu olumsuz durumlar karşısında gösterdiğimiz tepkiler, başaçıkma becerilerimiz, yaşamımızı ne denli ve ne şekilde sürdürdüğümüz sahip olduğumuz psikolojik sağlamlık ile ilişkilidir. Psikolojik sağlamlık, bu olumsuz yaşam deneyimleri karşısında ne denli esneklik gösterebildiğimizi, olumsuz faktörlere rağmen yaşamda ilerleme, gelişme becerisini gösterebilme, kişinin kendisini işlevsel şekilde toparlayabilme kabiliyetidir. Psikolojik sağlamlığı yüksek olan insanlar, çıktıkları yolculuk esnasında planlarında olmayan durumlar ile karşılaştığında umutsuzluk kuyusuna düşmez, kaygı, korku girdabına girmeden ilerlemenin farklı bir yolunu bulurlar. Psikolojik sağlamlığı düşük olan insanlar ise, çıktıkları yolculuk esnasında planlarında olmayan durumlar ile karşılaştığında umutsuzluk kuyusuna düşer, kaygı ve korku girdabına girerek ilerleme becerisinde bulunamazlar. Psikolojik sağlamlık düzeyi ile psikolojik iyi oluş oranı da birbirleri ile ilişkiseldir. Bizler ise psikolog olarak, seanslarımızda tüm bu faktörleri değerlendirip, kişinin kendi hayatında anlamlandırma süreçlerini yaşamasında, Psikolojik sağlamlık kabiliyetini geliştirmesine yardımcı olarak psikolojik iyi oluşuna katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Yolun nereye varacağını ve bu yolculukta nelerle karşılaşacağımızı bilmesek dahi, yolda olmanın tadını çıkartabilmek üzere kendinize, kendiniz için çok iyi bakın…
Klinik Psikolog Sümeyye AYDIN AFŞAR